Salı, Eylül 10, 2013

Hamsi Tava



Dört ayı aşkın bir süredir hiç tarif yayınlamamışım... Hem kızıyorum kendime hem de bahanelerimi sıralıyorum peş peşe.. Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos.. bahar ve yaz aylarını geride bıraktık, okulların son günleri çocukların sosyal etkinliklerine koştur.. yaz tatilinde oraya buraya koştur (oldukça hareketli bir yazdı), hobilere zaman ayıramadık. Döndüm ve sıkı tariflerle telafi edicem açığımı.
 
Sonbaharın ilk günleriyle birlikte Balık Sezonunu da açtık millet olarak. Ben de bu bahaneyle "sezonumu" balıkla açayım istedim. Hayli zor bir tarif geliyor size umarım anlatabilirim vede anlayabilirsiniz nasıl pişireceğimizi.. :))

Malzemeler :

1 kg hamsi
2 su bardağı mısır unu
tuz
kızartmak için ayçiçek yağı

Yapılışı :

Öncelikle balıkçınıza gidip hamsilerin en tazesini en dirisini alın, balıkçı "eşref saatinde" ise hamsileri temizlettirinde :) Aksi halde eve gelip onları teeeek tek elden geçirmek hayli yorucu ve oyalayıcı bir iş.
Temizlenmiş olan hamsileri güzelce yıkayın ve bir süzgece alarak suyunun iyice süzülmesini bekleyin.
Suyunu süzdüğünden emin olduğunuzda tezgahınıza bir yağlı kağıt yayın, mısır ununa biraz tuz harmanlayın ve hamsileri homojen bir şekilde unlayın.


Unlamış olduğunuz hamsileri, 1-2 kaşık ayçiçek yağıyla yağlanmış teflon tavaya tek tek özenle dizin. Orta hararetteki ocakta kontrolü elden bırakmadan istediğiniz kıvamda kızartın. İlk yüzü kızardığında düz bir kapak yardımıyla tavadaki hamsileri ters çevirip öteki yüzünüde kızartın. Bilmeyenler vardır diye bi hatırlatma, züccaciyelerde bu işe özel tava ve kapak birlikte satılır hamsi tavası diye sorun yardımcı olacaklardır..





Hamsiler kızarırken bir yandan da salatanızı yapabilirsiniz, güzel bi salata süper olur.  Roka salatası, Çoban salata, Mevsim salatası... hangisini seviyorsanız o..:)

Biz balık sezonunu açtık, henüz açmamış olanlara vesile olmak dileklerimle afiyet olsun...







Cuma, Mayıs 03, 2013

Havuçlu Revani


Dün, arkadaşım Nigoş'un bahçesindeydik. Hepimiz birer çeşit birşeyler yapıp götürdük ve kocaman zengin bir soframız oldu.
Tabi bu durumun tahmin edebileceğiniz gibi hem iyi hem kötü yanları oluyor, tatlı tatlı yiyip sonrasında acı bir pişmanlık duymak gibi.. :))
Ben de Havuçlu Revani yapıp götürmüştüm, olumlu yorumlar ve beğeniler alınca ve bir de uzun süredir tarif paylaşmamış olduğumu farkedince hemen paylaşayım istedim. Buyrun efendim... :)

Malzemeler :

Keki İçin
3 kahve fincanı toz şeker
3 adet yumurta
1 adet havuç
3 kahve fincanı yoğurt
1 kahve fincanı zeytin yağı
3 kahve fincanı irmik
3 kahve fincanı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 yemek kaşığı tarçın

Şerbeti İçin
3 su bardağı toz şeker
3 su bardağı su
yarım limon suyu

Yapılışı :

Önce şerbetini hazırlamak üzere; şekeri suyu ve yarım limon suyunu karıştırıp ocağa alalım, kaynamaya başlayınca 9-10 dakika kaynatıp soğumaya bırakalım. 
Daha sonra çukur bir karıştırma kabına yumurtaları ve şekeri koyup köpürene kadar mikserle çırpalım.

Sonra; zeytin yağını, yoğurdu ve rendenin orta kısmından rendelediğiniz havucu koyup karıştıralım.
 Üzerine irmiği, unu, kabartma tozunu, vanilyayı ve tarçını ekleyip tahta kaşıkla karıştıralım.

Hamuru yağlanmış borcama alıp, önceden ısıttığımız 180 derecedeki fırında pişirelim.

Tatlı ılıkken istediğimiz şekilde dilimledikten sonra soğuk şerbeti dökelim ve şerbetini çekince hindistan cevizi ile süsleyelim.
Kesinlikle denemelisiniz, nefis bir revani oldu. Afiyet olsun..



Perşembe, Nisan 11, 2013

Yavan Köfte


Eveet epeyce bi aradan sonra yeni bir tarifle buradayım. Yavan Köfte tadının yavan oluşundan falan değil, etsiz oluşundan alır adını. Aksine çok lezzetlidir, yedikçe yedirir kendisini :) İster bir öğün olarak tüketin, isterseniz gün ikramı olarak..

Malzemeler :

Köftesi İçin;
2 su bardağı köftelik bulgur
yarım su bardağı irmik
1 yemek kaşığı biber salçası
2 yemek kaşığı un
tuz
Sos İçin;
yarım çay bardağı zeytinyağı
1 yemek kaşığı biber salçası
7-8 diş sarmısak
karabiber, kimyon

Yapılışı :

Bulguru ve irmiği çukur bir kaba alıp, kısır ıslatır gibi sıcak suyla ıslatın üzerini örterek 10-15 dk demlenmesini, bulgurun yumuşamasını bekleyin. Su miktarında dikkatli olun bulgur seviyesini geçmemeli.
Bulgur yumuşayınca; salça ve tuz ekleyip yoğurmaya başlayın. Köfte macun kıvamına gelip iyice özleştiğinde un ekleyin biraz daha yoğurup, yoğurma işlemini tamamlayın. Köfte oldukça yumuşak olmalı, yoğurma işlemi devam ederken arasıra elinizi ıslatabilir, köfteye azar azar su verebilirsiniz.

 Köfteden fındık büyüklüğünde parçalar kopararak avucunuzda yuvarlayın.

Yapılan işlemler daha önce tarifini verdiğim Basalla da olduğu gibi ama bunda köfteler biraz daha iri yuvarlanmalı.

Genişçe bir tencereye iki litre kadar su ve 1 tatlı kaşığı tuz ekleyip kaynatın. Su kaynayınca yavaşça köfteleri ilave edip orta ateşte 10-15 dk daha kaynatın. Köfteler pişince alıp bir süzgeçten geçirin suyunu süzün.
Bu arada, köfte pişerken sosunuzu hazırlayabilirsiniz.

Sos için bir tavaya zeytinyağını, salçayı, ezilmiş sarmısağı koyup kısık ateşte bi süre pişirin en son kimyon ve karabiberini ekleyin.
Son aşama olarak haşladığınız köfteleri sosla kavuşturun nazikçe karışmasını sağlayınki köfteler ezilmesin. Yanında turşuyla ikram edebilirsiniz, afiyet olsun :)

Pazartesi, Nisan 01, 2013

İrmik Helvası


Akşam akşam canım çekti, canım çektiğinde de hiç üşenmem maalesef hemen kalkıp yaparım :( Üzgün surat yaptım çünkü yapınca mamalar öyle durmuyo yiyosun, yiyincede yol su elektrik olarak geri dönüyo :D
Amaaaan atın ölümü arpadan olsun deyip, kızımın "anne sen şişmanda güzelsin" lafınıda ekleyerek tarifime geçiyorum...

Malzemeler :

1,5 su bardağı irmik
50 gr. margarin
2 yemek kaşığı dolmalık fıstık
yarım su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt

Yapılışı :

Margarini, fıstığı ve irmiği bir tencere yada çukurca bir tavaya alıp, orta ateşte, irmiğin rengi altın sarısı oluncaya dek kavuralım.
Başka bir tencerede sütü ve şekeri bir taşım kaynattıktan sonra kavurduğumuz irmiğin üzerine dökelim. Kısık ateşte sürekli karıştırarak pişirelim. İrmik tamamen suyunu çekince, tencerenin kapağını kapatıp ocaktan alalım.
10-15 dk. dinlendirdikten sonra, yanında  maraş dondurmasıyla ve biraz tarçınla servise hazırdır :) afiyet olsun...


Perşembe, Mart 28, 2013

Meyve Lekesi

köpüklü kahve


Küçük çocuğu ve bebeği olanların sık karşılaştığı bir sorun değil mi meyve lekesi olmuş mini mini giysiler, mama önlükleri...:) Gözümüzden esirgediğimiz bebeğimizin giysilerini deterjanla bile yıkamayıp doğal sabun tozlarıyla yıkıyorken, elimiz çoğu zararlı kimyasallardan oluşan leke çıkarıcılara da gitmez...
Eeee napıcaz? İşte burada size süper bir önerim var; meyve lekesini çıkartmak için, lekenin tam üzerine hiç zaman kaybetmeden kaynar su dökün. Lekenin kaybolduğuna inanamayacaksınız. ;)

Salı, Mart 26, 2013

Basalla

köpüklü kahve

Dün bizim yöresel yemeğimiz olan, evde çocuklarda dahil herkesin çok sevdiği Basalla yapmıştım ama fırsat bulup sayfada paylaşamadım, o yüzden bugün yayınlıyorum.
Basalla bir Adıyaman yemeği, biraz meşakkatli gibi görünsede alışınca çok pratik gelebiliyor :) zaten güneydoğu mutfağında öyle kolay yemek pek yokturda...

Malzemeler :

Köftesi için;
2 su bardağı köftelik bulgur
yarım su bardağı irmik
150 gr yağsız iki kez çekilmiş kıyma
2 yemek kaşığı un
yarım yemek kaşığı biber salçası
tuz

Diğer;
1 su bardağı haşlanmış nohut
200 gr kuşbaşı et
1 yemek kaşığı biber salçası
yarım su bardağı tane sumak
yarım çay bardağı kuru nane
tuz, karabiber, kimyon

Yapılışı :

Öncelikle, un hariç köfte malzemelerinin hepsini  ince kenarlı bir tepsiye alıp çiğköfte yoğurur gibi yoğurmaya başlayalım. Ama eğer daha önce böyle bir şey denemediyseniz bu işlem zor gelebilir kolaylaştırmak için bir kestirme yol önerebilirim :) bulguru ve irmiği çukurca bir kaba alıp kısır ıslatır gibi sıcak suyla ıslatalım ve kapak kapatıp bulgurun iyice yumuşaması için 10-15 dk kadar bekletelim. sıcak su dökerken cimri davranalım çok yumuşak olursa toparlayamayız, şöyleki su bulgur seviyesini geçmeyecek kadar olmalı. Daha sonra  yine un hariç diğer malzemeli katıp iyice yoğuruyoruz köfteler dağılmayacak kıvama geldiğinde unu katıp biraz daha yoğuralım. bu arada yoğurma işlemi devam ederken yanınızda bir kase su bulundurun arada avucunuzla su takviyesinde bulunun köfteye..
Bulgurlu köftemizin kıvama geldiğine ikna olduysak toparlayalım bi kenara ve fındık büyüklüğünde parçalar koparıp aynen yuvalamada olduğu gibi avucumuzda sıkıca yuvarlayalım tüm köfteler bitinceye kadar..
Benim köftelerim biraz hormonlu fındık büyüklüğünde oldular :) aslında babaannem bunu çok küçücük yuvarlardı nohut kadar falan, sabrınız varsa sizde küçük küçük yaparsanız süper olur..
Köftelerimiz bir kenarda beklerken annemin deyimiyle basallanın "suyunu tutalım". Su tutmak nasıl bişey diye düşünen varsa açıklayalım efendim :) İlk önce bir kaseye tane sumağı bir çay kaşığı tuzu ve üzerine 1 su bardağı sıcak suyu koyup sumağın ekşisini vermesi için en az yarım saat beklemeye alalım. Bu işlemi köfteyi yoğurmaya başlamadan önce yaparsak zamandan kazanmış oluruz.


Tane sumak aktarlarda rahatlıkla bulabileceğiniz yemeklere ekşilik ve lezzet vermesi için kullanılan bi malzeme, toz sumak aynı sonucu vermiyor pek..
Genişçe bir tencereye yarım çay bardağı zeytinyağını (yada siz hangi yağı kullanıyorsanız), önceden haşlanmış olan kuşbaşı eti ve bir kaşık biber salçasını koyup biraz soteleyelim. Üzerine et suyu ve bir tel süzgeçten süzdüğümüz sumağın suyunu ekleyelim kaynamaya başlayınca haşlanmış nohutu, tuz karabiber ve kimyonuda ekleyip bir taşım daha kaynatalım. İşte basallanın "suyunu tuttuk" :))  son olarak köfteleri yavaşça, dağılmamasına özen göstererek kaynamakta olan tencereye ekliyoruz. 10-15 dk köfteler yumuşayıncaya kadar kısık ateşte pişirelim, ocağı kapatmamıza yakın yemeğimize boooolca kuru nane ekelim yarım çay bardağı gibi.. İşte buuu, bekletmeden sıcak sıcak servis edelim, afiyet olsun..







Salı, Mart 19, 2013

3 , 2 , 1 Poğaça

Oooo Cumadan beri hiç bi' şey paylaşmamışım, ee malum haftasonuydu ya çoluğu çocuğu olanlar bilir yarış atı gibi ne kadar yoğun yaşandığını haftasonlarının :)
Bende özetlersem; Cuma günü çocuklar okuldan gelince bizim için artık gelenekselleşen anneane&dede ziyaretine gittik. Dedemiz her zamanki gibi değme aşçılara taş çıkartırcasına yine bize muhteşem yemeklerinden ızgaralarından yaptı, sonradan nasıl pişman oldum o menüyü fotoğraflamadığıma, daha acemiyim ya bu blog işinde zamanla alışıcam inşallah :) Yavrum çocuklarım bile artık ne yesek ne pişirsek hemen "anne fotoğrafını çeksene sayfanda paylaşırsın" der oldu :)
Cumartesi günü öğlen Memo'yu dershaneye bırakıp, Çikolata Prensesimle birlikte canım arkadaşım Aydan'cığıma gittik. Aydanımın ikizi Nurdan'cığımda oradaydı ve tabiki muhabbet koyuydu, çok güzel bi' gündü ama asıl güzel olan Aydanın ikramlarıydı her zamanki gibi döktürmüştü, ellerine sağlık arkadaşımın :)
İşte bugün paylaşmak istediğim tarifte o günden, ben dün yaptım ve muhteşem oldu, en az yiyen 3-4 tane yedi valla sıcak sıcak :) Poğaçanın adı malzeme miktarlarından kaynaklanıyor, ezbere yapabileceğiniz bi tarif, hadi başlayalım...

Malzemeler :

3 paket kabartma tozu
2 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ (ben yarı yarıya ayçiçek-zeytinyağı kullandım)
alabildiği kadar un, tuz
üzerine sürmek için 1 adet yumurta sarısı (yumurtanın beyazını hamura kattım ziyan olmasın) ve susam

Yapılışı :

Yağ, yoğurt, kabartma tozu ve istenilen miktarda tuzu yoğurma kabına alıp iyice karıştıralım. Yoğurmaya başlarken yavaş yavaş unu ekleyelim, yaklaşık 4-5 su bardağı kadar alıyor. Oldukça yumuşak bir hamur yaptım, kulak memesinden daha yumuşak. Cevizden biraz daha iri parçalar kopararak avuç içi büyüklüğünde elimizde açalım, istediğimiz içi koyup klasik poğaça şeklinde kapatalım. Ben peynirli yaptım, siz nasıl severseniz öyle yapabilirsiniz; kıymalı, patetesli, zeytinli, ıspanaklı...
Poğaçalarımızı yağlı kayıt serdiğimiz tepsiye dizip, yumurta sarısı sürelim ve son nokta susamlarımızıda serptikten sonra önceden ısıttığımız 170-200 derecelik fırınımızda üzerleri kızarana dek pişirelim, yaklaşık 15-20 dk. ama siz sık sık kontrol edin.


Poğaçalar pişerken yanına bi'de çay demledim, Anneciğimde gelmişti, derken Memo'da okuldan geldi


Benim diyet yine güme gitti :( Allahım neydi günahım, ben neden bu kadar iştahlıyım :D
Hadi dooooğru mutfağa, üüüüüüüç ikiiiiiiii biiiiir başla..:)))


Afiyet bal şeker olsun, kan olsun, can olsun ama yağ olmasın... :)



Cuma, Mart 15, 2013

Yuvalama

Bugün kızımın çok sevdiği bir yemeği paylaşıcam sizinle. Yuvalama geleneksel bir Antep yemeğidir, çorba gibi görünsede zahmeti ve doyuruculuğu bakımından ana yemek sınıfına sokabiliriz. Hadi kolay gelsin :)

Malzemeler :

Hamuru için
100-150 gr kadar yağsız koyun kıyması
1 büyük su bardağı pirinç
yarım kahve fincanı irmik
1 adet yumurta
istenirse 1 adet küçük kuru soğan
tuz, karabiber

Ayrıca
200 gr sotelik doğranmış et
1 su bardağı haşlanmış nohut
3 su bardağı yoğurt
1 yemek kaşığı tereyağı
1 adet yumurta
1 yemek kaşığı kuru nane
1 yemek kaşığı un

Yapılışı :

İlk önce pirinçleri yıkayıp süzdürelim ve üstünü nemli bir bezle örterek beklemeye alalım, bu işlemi bir gece önceden yaparsak daha iyi sonuç alabiliriz pirinçler avuçta ufalanacak hale gelene kadar beklemeli. Bu arada kuşaşı etimizi bir tencereye alıp 4-5 bardak su ekleyelim ve iyice yumuşayıncaya kadar pişirelim.
Bütün hamur malzemelerimizi yumuşattığımız pirince ekleyelim (irmiğide önceden kısır gibi biraz ıslatmakta yarar var) ve iyice yoğuralım özlü birbirini tutan dağılmayan bir hamur elde edene kadar. eğer hamur kıvama gelmezse çok az un ekleyebilirsiniz.
Hamurdan nohut büyüklüğünde parçalar kopararak avucumuzda yuvarlayalım yapışmaması ve kolay yuvarlanması için avucumuzu yağlayabiliriz. İşin en zahmetli kısmı bu işte o mini minnacık köfteleri teek tek yuvarlamak sabırla.. :))
Ben bu zahmete girmemek için azcık hile yapıyorum, nasıl mı? G.Antep'de bir çok yerde bulabileceğiniz, hanımlar tarafından yuvarlanmış ve kullanıma hazır hale getirilmiş, derin dondurucuda uzun süre saklayabileceğiniz yuvalama satılıyor. Kızkardeşim Çiğdem G.Antep'de yaşıyor ve sağolsun her gelişinde isteriz bize getirir atarız dondurucuya. Eğer Antebe yolunuz düşerse yada bir yakınınız giderse mutlaka alın.
Tarifimize dönelim nerde kalmıştık; köftelerimizi yuvarladık yada hazır yuvarlanmışından aldık. :)
Pişirdiğimiz etin üstüne haşlanmış nuhutumuzu ekleyelim, etin suyu az ise biraz daha et suyu ekleyebiliriz, kaynamaya başlayınca köflelerimizide yavaşça boşaltalım tencereye 5 dk. kadar kaynatalım.
Önceden genişçe bir kasede yoğurt, yumurta ve unu iyice çırpalım, kaynamakta olan yemeğimizin suyundan kepçeyle alıp yoğurda karıştırarak ısı dengesini sağlayalımki, yoğurt kesilmesin. Sonra hazırladığımız bu terbiyeyi yavaşça tencereye ilave edelim ve kaynayıncaya kadar sürekli karıştıralım ve 1-2 dk. daha kaynayınca ateşten alalım.
Son olarak tereyağını kızdırıp içine nane atalım ve yemeğimizin üstüne gezdirelim. Hepsi bu kadar..:) Mutlaka denemelisiniz, Afiyet olsun...



Perşembe, Mart 14, 2013

Kuru Dolma (annem usulü)







 İlk yayınım bu olsun istedim çünkü her zaman kuru dolmam arkadaşlarım tarafından çokça beğeni ve istek almıştır. Her seferinde tarif isterler tarif ederim, işte yazılı tarif size..:) 
Bu tarif özellikle sevgili arkadaşım Nigar için :))

Malzemeler :

Yaklaşık 30-40 adet karışık kurutulmuş dolma, sayı sizi ürkütmesin küçücük olduğu için bir tanesi bir lokmalık gibi düşünün :)
300 gr kadar orta yağlı iri çekilmiş kıyma
1,5 su bardağı pirinç
yarım demet maydanoz
büyüklüğüne göre 1-2 adet domates
5-6 diş sarımsak
irice bir kuru soğan
varsa 4-5 dal taze nane yada reyhan
tepeleme bir kaşık biber salçası, işin sırrı ben hakiki ev salçası kullanıyorum
1 çay bardağı kadar ayçiçek yağı ama miktarı zevkinize göre ayarlayabilirsiniz
karabiber, kimyon, tuz
2 su bardağı kaynatılmış su

Yapılışı :

Öncelikle büyükçe bir tencerede kaynayan suya dolmalarımızı atıp hafif yumuşayıp doldurulabilme kıvamına gelinceye kadar haşlayalım. Aman dikkat suya tuz eklemiyoruz ve dolmaları çok haşlamıyoruz daha pişireceğimizi unutmayalım. :) haşlanan dolmaları soğuk sudan geçirip süzdürelim.
bu arada içini hazırlamak için pirincimizi yıkayalım, bütün sebzelerimizi çok ince doğrayalım ve diğer malzemelerimizi de ekleyip güzelce yoğuralım.
Artık dolmalarımızın içini doldurabiliriz, dikkat taze dolma gibi tıka basa doldurmuyoruz biraz boşluk bırakalım pişme payı, yassı bir şekil vererek fazla derin olmayan yayvan bir tencereye üst üste dizelim. üstüne tekrar hafif yağ gezdirelim dolmalarımız parlasın diye:) tuzunu ve sıcak suyumuzuda ekledikten sonra ocağa alalım. Kaynama başlar başlamaz ocağımızı iyice kısıp, yaklaşık 40 dk. suyunu çekinceye kadar pişirelim. İşte bu kadar, Afiyet olsun. :)
Not: en kısa zamanda fotoğraf eklenecektir..:) 
Düzenleme 28 Mart 2013, vee işte sözverdiğim fotoğrafları ekledim.